25 Eylül 2013 Çarşamba

Dört ihtimalli maç

Bizim bildiğimiz, maçlar üç ihtimallidir: Galibiyet, mağlubiyet, beraberlik…
Meğer bir ihtimal daha varmış, Pazar akşamı gördük.
Maçtan önce, “yükselenim Çarşı” diyen Galatasaraylılar olarak, üç ihtimale de sevinecek haldeydik.
Çünkü Çarşı’nın memleketteki haksızlıklara karşı çıkmasını da, Biliç’in felsefesini da tutuyorduk.
Galatasaray kazanırsa, “fikri hür, vicdanı hür” Tevfik Fikret’in torunları kazanacaktı.
Beşiktaş kazanırsa, haksızlıklara delikanlıca karşı çıkan Çarşı’nın çocukları…
Galatasaray kazanırsa, “Çare Drogba”nın karizması kazanmış olacaktı. Beşiktaş kazanırsa, “Sosyalist Biliç”in felsefesi. 
Beraberlik zaten en “sosyalist” sonuç olurdu. Puanlar kardeşçe “paylaşılacağı” için.
Tabii Beşiktaşlılar da mutluydu. Kazanamasalar bile hem lider kalacak hem de lig tarihinin seyirci rekorunu kırmış olacaklardı.
Yani bütün ihtimaller mutluluk vericiydi Atatürk Olimpiyat Stadı’nda. Son derece rahattık.
Fakat birileri bu mutluluğu iki tarafa da çok gördü. Karanlık bir güç devreye girdi.
Hep üç ihtimalli sandığımız futbolda dördüncü bir ihtimalin de olduğu ortaya çıktı.
Futbolla falan ilgisi olmayan, karanlık, lanetli, Allah’ın belası bir ihtimal…
Aslında yeni de değil. Biraz düşününce insanlık tarihi bunun örnekleriyle dolu.
Yugoslavya savaşını başlatan Dinamo Zagrep-Kızılyıldız maçından Dinamo Kiev’li futbolcuların Naziler tarafından kurşuna dizilmesine yol açan maça kadar…
Hep aynı oyunlar, aynı provokasyonlar, yeşil sahanın üzerinde dolaşan aynı karanlık el…
Alemin karanlık güçleri bırakmıyor futbol sadece futboldan ibaret olsun. Seyreden neşeyle dolsun.
Bazen böyle el atıyorlar meseleye. Kendi oyunlarını dayatmak istediklerinde…
Pazar akşamı kurallarını bilmediğimiz, oyuncularını göremediğimiz bir oyun oynandı.
Hepimizin tahminleri de var, o tahminlerin dayandığı somut gerçekler de.
Sonuç olarak üç ihtimalli diye bildiğimiz futbol birden dört ihtimalli oluverdi.
Birden gerçekleşen bu dördüncü ihtimal bütün spor neşemizi, mutluluğumuzu aldı götürdü.
Kim var bu işin arkasında bilmiyoruz ama yazar Murat Menteş’in cümlesini biliyoruz. “Yobaz, bir başkası mutlu olacak diye ödü kopan kimsedir.”

Aydınlık; 25 Eylül 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder