4 Eylül 2013 Çarşamba

Beşiktaş sosyalizmi

Eskiden “Sosyalist bilinç” vardı, şimdiyse “Sosyalist Biliç”.
Beşiktaş’ın hocası Slaven Biliç ne demiş:
Buradaki felsefe, güç halkındır.
Oyunculara bunu anlatmaya çalışıyorum.”
Bununla da kalmamış, şöyle devam etmiş:
“Takımda zenginler ve fakirler yok, sınıflar yok.
Halkın desteği var.
Sınıfları ortadan kaldırarak, gücü halka vermeye çalışıyoruz.”
Sonunu da süper bağlamış:
“O bakımdan sosyalist bir takım yaratıyorum diyebilirim.”
Neden olmasın, sosyalizmin sırrına nihayet milletçe varırız belki bu sayede.
Biliç sayesinde!
Slaven Biliç, Yugoslavya’da yetişmiş son kuşağın temsilcisi.
Bir zamanların huzurlu ve müreffeh ülkesi, sosyalist Yugoslavya’da…
Haliyle, spora ve hayata soldan bakıyor.
Ayrıca rock albümleri var. Rock da genellikle sol şeritten gider, malum.
Slaven varken teoriye gerek yok!
Kendisi sosyalizmin en naif hali…
Hani o modası geçti denen sosyalizmin…
Bizde her zaman tu kaka olan sosyalizmin…
Tabii “Halkın takımı” Beşiktaş hemen sevdi Biliç’i.
Onu ve gitarını, “Çarşı”dan biriymiş gibi bağrına bastı. 
“Sosyalizm nedir, ne değildir?” sorusuna cevaben, bugüne kadar ciltler yazılmış. Daha da yazılır.
Eskiden “tu kaka” diyenler de şimdi “demode” diyor sosyalizme;
onu gerektiren şartlar ortadan kalkmış gibi.
Geçenlerde ülkemizi ziyaret eden Marksist kuramcı Terry Eagleton ise şöyle dedi: “Sosyalizm, insanın başkalarının mutluluğuyla mutlu olmasıdır.”
Yani “boş ver başkalarını aslan, sen kendini kurtarmaya bak!” diyen egoizmin tam tersi.
Herkes sırf kendini düşündüğü zaman, takımların hali malum… Futbolcular yalnızları, taraftar da mutsuzları oynuyor.
İşte bizim milli takım.
Beşiktaş ise Biliç gelince silkiniverdi.
Tribünlerle bütünleşti, üç maçının üçünü de aldı.
Artık siyah-beyazlı futbolcuların ve tribünlerin birbirlerinin mutluluğuyla mutlu olabildiğini görmek mümkün…
Bu ruh halinin zıddını da yazar Murat Menteş söylüyor:
“Yobaz, bir başkası mutlu olacak diye aklı çıkan kişidir!”
Yani bir tarafta başkasının mutluluğuyla mutlu olanlar, diğer tarafta başkası mutlu olacak diye korkanlar.
Ortada da “bana ne kardeşim, ben kendi dalgama bakarım!” diyenler.
Şike gölgesindeki futbolumuzun şu zor günlerinde, Beşiktaş seçimini yaptı.
Bu gidişle diğer camialar da yapmak zorunda kalacak.
Hatta belli mi olur, belki de onca aydının yıllarca anlatamadığını Biliç anlatmayı başarır bize.
Başkasının mutluluğuyla mutlu olmak neymiş, görmüş oluruz!

Aydınlık, 4 Eylül 2013



         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder