Bugünlerde
iktidar yanlısı kalemlerin en bomba iddiası: “AKP giderse şeriat gelir, ona
göre!”
Eğer öyleyse, durum biraz karışık. İktidar bu konuda pek çırpınmış sayılmaz çünkü.
İnsanlar gönül bağlarını hatırlar, bir pozitif enerji patlaması sarar sarmalar herkesi.
Meditasyon yapan bir Şaolin rahibinin zihin berraklığı, her türlü mutluluğun ötesindedir.
Aydınlık, 9 Ocak 2014
Mesela
Engin Ardıç açık açık yazdı bunu. Atılgan Bayar da twitter’da epey dillendirdi.
Amacın
Atatürkçü kesimi korkutup AKP’nin yanına çekmek olduğu bariz.
Bu
kardeşiniz saf bir kişi olduğundan, iktidarın laikliği aslanlar gibi
savunduğuna inanmaya vallahi de hazır.
Sadece
kafamın basmadığı bir nokta var. Laikliğin özü, dinin siyasete alet edilmemesi
değil mi yahu?Eğer öyleyse, durum biraz karışık. İktidar bu konuda pek çırpınmış sayılmaz çünkü.
Tam
tersine, dini hassasiyetleri kullanarak epey prim yapmaya çalıştılar diye
hatırlıyorum.
“Dindar
nesiller” muhabbetinden “CHP camilerimizi yıktı” söylemine, oradan “minareler
süngümüz” şiirine kadar.
Hatta
bizzat müezzin tarafından yalanlanan “camide içki içtiler” iddiası bunun son örneği.
Başbakan’ın
kankası Akit gazetesinin son on yılda yazıp-çizdiklerine zaten hiç girmeyelim.
Bunları
bencileyin bir saftorik bile hatırlıyorsa herkes hatırlıyor demektir.
Peki
şimdi ne oldu? AKP’li arkadaşlar neden “laiklik elden gidiyor” muhabbetine
daldılar?
Ani
bir aydınlanma sonucunda Atatürk devrimlerinin anlam ve önemine mi vakıf
oldular?
Yoksa
“dün dündür, bugün bugündür” diyen Demirel bir siyaset bilgesi miydi?
Hemen
söyleyeyim, bu satırların yazarı dinin süper bir şey olduğuna tüm kalbiyle
inanmaktadır.
Sadece
İslam değil, hatta sadece semavi dinler de değil, tüm dinler süperdir bence.
Çünkü
hepsi de Marx’ın deyimiyle “ruhsuz bir dünyanın ruhu, vicdansız bir dünyanın
vicdanı”dırlar.
Bunu
anlamak için Noel zamanı Montparnasse’da ya da Ramazan’da Fatih’te takılmak
yeter.İnsanlar gönül bağlarını hatırlar, bir pozitif enerji patlaması sarar sarmalar herkesi.
Meditasyon yapan bir Şaolin rahibinin zihin berraklığı, her türlü mutluluğun ötesindedir.
Ama
siyasete alet edersen din din olmaktan çıkar, “kitlelerin afyonu” olur.
Sonra
da günün birinde bunu senden daha iyi yapan birileri çıkar. O zaman ayıkla
pirincin taşını!
Atatürk
cumhuriyeti de zaten bu yüzden laikliği düstur bellemiş. Yoksa keyfinden değil!
Son
on yılda laikliği savunanlar hep aşağılandı. Onların itibarıyla, ekmeğiyle,
özgürlüğüyle oynandı.
Ama
pirimiz Yunus Emre ne demiş? “Biz kimseye kin tutmayız, kamu alem birdir bize.”
Son
yaşananlar bazı arkadaşlara laikliğin kıymetini hatırlattıysa ne âlâ. Sonuçta
her şerde bir hayır var!