30 Eylül 2013 Pazartesi

Biraz barbarsın yavrum

İstanbul Bienali, sloganını şair Lale Müldür’ün unutulmaz kitabından almış: “Anne, ben barbar mıyım?”
Süper zamanlama! Bu devirde hepimiz annemize koşup bunu sormalıyız işte.
Biber gazı kapsülünü eylemcinin gözüne nişanlayan polis sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Kitleleri birbirine düşürmekten medet uman siyasetçi sormalı. “Anne ben barbar mıyım?”
Japon turiste tecavüz edip öldüren köylüler sormalı. “Anne ben barbar mıyım?”
Suriye’de çocuk zehirleyip kelle kesen psikopata “özgürlük savaşçısı” diyenler sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camii İmamı’nı, yalan söylemiyor diye sürenler sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Çapulculuğu başka şey sanıp sokakta türbanlı kadınları taciz edenler sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Parkta el ele oturan sevgilileri gözaltına almaya kalkanlar sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Mardin’de kan davası ayağına, kadın-çocuk demeden katliam yapanlar sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Kendisinden farklı olanın ibadethanesine bile saygı göstermeyenler sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Güneydoğu’da akan kan durmasın, analar ağlamaya devam etsin isteyenler sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Gerçekleri söyleyene iftira atanlar, hakkında iğrenç dedikodular çıkaranlar sormalı. “Anne, ben barbar mıyım?”
Zaten 1998’de çıkan kitabında, “Artık elmas sertliğinde sorular sormanın zamanı gelmiştir” demiş Lale Müldür. “Herkesi içini dökmeye, ortak psikoterapiye davet ediyorum.”
Yıllar sonra sanatçılar bu davete icabet etmiş. Bienal’in küratörü Fulya Erdemci, odak noktasının “siyasi bir forum olarak kamusal alan fikri” olduğunu açıklamış.
Allah için, kamusal alanlardaki eylemlerle geçmiş bir yazın ardından isabet olmuş!
Fulya Hanım’ın dediğine göre, sanatın silkinip kendine dönmesi ve garibanların sesi olması gerekiyor.
Tabii bunu daha “entel” cümlelerle söylemiş ama mesaj kabaca bu. Haliyle, destekliyoruz kendisini.
Ama “Anne ben barbar mıyım?” sorusuna en manidar cevap, Bienal ile aynı günlerde gösterime giren filmden geldi.
Soner Yalçın’ın çektiği, Sivas Katliamı’nı anlatan “Menekşe’den Önce” filminden.
Malum sahnede, Madımak Oteli içindekilerle birlikte yanıyor, etrafına toplananlar alkış tutuyor, tekbir getiriyor. Anadolu’nun ortaçağından bir kesit…
Bu sahneyi hepimizin anası Anadolu’ya gösterip sorsak “Anne, ben barbar mıyım?” diye.
Gözyaşlarını sildikten sonra bize acı gerçeği söyleyecektir. “Kusura bakma ama, biraz öylesin be yavrum!”

Aydınlık; 23 Eylül 2013 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder