2 Nisan 2014 Çarşamba

Bir genci nasıl öldürdüm

Geçenlerde doğum günümdü. Sade ve olaysız bir şekilde girdim 41. yaşıma.

Tam da o gün, “bir kısım” medyanın bir yazıma cevabı, hakkımda yalan haber yazmak olmuş.

Hay bin kunduz! Kim bilir yine hangi zülfiyâre dokunduk!

Duyunca daldım gittim maziye. Aklıma bir zamanlar yaşamış bir genç geldi.

2000’ler tüm Türkiye ile beraber kültür-sanat dünyamızın da yeniden formatlandığı yıllardı, malum.
Rejim değiştiren her iktidar gibi, kendi destekledikleri yazarları en tepeye çıkarmaya hazırlanıyorlardı.

Fakat karşılarında gözlüklü bir genç buldular. Kel alaka bir tip. İki küçük roman yazmış, her nasılsa o yılın en çok okunanı olmuş.
Saçma bir durumdu doğrusu. Lanet olasıcanın orada olması kimsenin planı değildi.

Genç adam da nerede olduğunun farkında değildi. Romantik, hülyalı, az buçuk da salak biriydi.
Başarısının şaşkınlığını yaşıyor, el yordamıyla bir şeylere tutunmaya çalışıyordu.

Görmediği ise, hasbelkader bir büyük gücün ayağına dolandığı, sistemde “kıymık” yarattığı idi.
Kahraman falan değildi... Üzerine neyin geldiğini görse muhtemelen kenara çekilir; “büyüklerine” kendiliğinden verirdi yol.

Zaten orada olması da kaderin bir cilvesi, kahrolası bir yanlış anlamaydı.
Ama bedelini ağır ödedi. Çok fazla yaralandı, itilip kakıldı, ayaklar altında kaldı.

Kolay hedefti çünkü; başına gelenlerin asıl sebebine uyanıp ortadan kaybolacak zekâdan ve olgunluktan yoksundu.
Sonunda can havliyle önce roman yazmayı bıraktığını açıkladı, ardından ilk fırsatta kaçtı gitti uzaklara.

Birkaç yıl sonra geri döndüğünde, başka biri olmuştu. Artık yaşamıyordu o genç yazar.
İtiraf ediyorum, o genci ellerimle öldürdüm. Daha fazla acı çekmesine gönlüm razı olmadı.

Öldürmesem de çok yaşamazdı. Kendi cahilliğinin ve kahrolası yalnızlığının kurbanı olmuştu çoktan.
Romantik ve aptal bir gençti, evet. Yine de onu zaman zaman özlüyorum.

Bir onun resmine bakıyorum bir de aynadaki adama. Aradaki fark biraz keder veriyor.
Aynada ışın kılıcı elinde, feleğin çemberinden geçmiş bir adam var. Belki cahil ve yalnız değil; ama artık genç de değil.   

 
Aydınlık; 2 Nisan 2014 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder