9 Mayıs 2014 Cuma

Belki de herkesin keyfi yerinde

İktidar partisi mutlu...

Nasıl olmasın? 12 yıldır işbaşındalar. Üstelik kısa vadede bu durum değişecekmiş gibi görünmüyor.
İşin tuhafı, ana muhalefet de mutlu...

Şaka-maka, “piyasanın” en az %25’ini tutuyor elinde.

Hem de arada iktidardan şikâyet etmek ya da kendi aralarında dövüşmek dışında pek bir icraat yapmadan. Minimum performansla maksimum randıman!
Tabii bu durumda, küçük muhalefet de mutlu...

Mutlu olduklarını, neredeyse 20 yıldır aynı lider tarafından yönetilmelerinden anlıyoruz...
Meclisteki en küçük muhalefet deseniz, herhalde kurulduğundan beri gördüğü en mutlu günleri yaşıyor.

Açılımdı şuydu-buydu derken, adeta küçük ortağı gibiler iktidarın.
Yani aslında siyaset meydanında herkesin keyfi yerinde.

Hatta diyebiliriz ki, tarihte ilk defa tüm partilerin halinden memnun olduğu bir meclise tanıklık ediyoruz.
Üstelik seçim sonuçlarına bakılırsa, halkın da bu mutluluktan şikâyeti yok. Aynı oy oranları üç aşağı-beş yukarı tekrarlanıp duruyor.

Haliyle, mecliste kimse seçim barajını indirmek ya da yeni anayasa gibi “angarya” işlerle uğraşmaya falan gerek görmüyor.
Yönetmeyi seven yönetiyor, şikâyeti seven şikâyet ediyor, mutluluk çeşmesi akmaya devam ediyor. Adımız Mesut, göbek adımız Bahtiyar.

Şu durumda statüko nasıl değişsin?

Kim değiştirsin?

Niye değiştirsin?

Ne kadar ilginç, değil mi?
Bu “süper” keşfimi siyasetten anlayan bir akademisyen arkadaşımla paylaştım. Acı acı güldü bana.

“Sen zaten siyasetin ne olduğunu sanıyordun ki akıllım?” dedi. Bütün havamı söndürdü.
Haklı galiba... Belki de mutluluğu çoktan bulduk haberimiz yok. Ya da farkındayız ama çaktırmamaya çalışıyoruz.

Bu tiyatroda siyasetçisi ayrı rol yapıyor, vatandaşı ayrı. Olan özgürlüğünü, canını, sağlığını kaybeden idealist romantiklere, samimi vatanseverlere, serdengeçti devrimcilere oluyor.
Ama mutluyuz çok şükür... En az 34. kattan düşerken her geçtiği katta “Şimdilik her şey yolunda!” diyen o adam kadar.

Aydınlık; 8 Mayıs 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder